8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik farkındalığı artırma amacıyla yapılan "Daha Eşitlikçi Bir Dünya"’ etkinliğinin üçüncüsü gerçekleşti. İş dünyasından spora, üretimden tarıma uzanan geniş bir yelpazede, kendi alanlarında ilham veren kadınlar, başarı hikâyelerini anlattı.
İzlem Erdem, Buse Tosun Çavuşoğlu, İlkin Aydın, Aysu Türkoğlu, Sema Güral Sürmeli, Akan Abdula, Ebru Baybara Demir, Nuran Özyılmaz, Beyza Aydın, Funda Özer Baltalı ve Dr. Aslı Çoban panel konuşmacılarından oldu.
İşte ilham veren o hikâyeler
Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’nın her biri maddesi çok önemli, ancak ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ olarak tanımlanan beşinci amacı bir anlamda hepsinin nüvesini oluşturuyor. Dünyamızın, toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle ortaya çıkması engellenen potansiyelden mahrum kalması, toplumsal ilerlemeyi engelliyor.
Dünyanın bir yarısıyla diğeri arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmadan, 2050 hedefine yol almamız olanaksız. Kadınların önlerindeki engeller kaldırıldığında hem ekonomik hem de sosyal kalkınma anlamında çok önemli mesafe katedilecek.
Gazeteci Banu Yelkovan moderatörlüğünde yapılan ‘Sporla Değişen Hayatlar’ paneline; Paris Olimpiyatları’nın bronz madalyalı sporcusu ve dünyanın en iyi kadın güreşçisi seçilen Buse Tosun Çavuşoğlu, A Milli Voleybol Milli Takımı’nın önemli oyuncularından İlkin Aydın ve Manş Denizi'ni 2022'de 16 saat 28 dakikada geçen ve bunu başaran en genç Türk kadın yüzücü olan ultra maraton sporcusu Aysu Türkoğlu katıldı.
“Kadın güreş yapar mı, kadından güreşçi olur mu, evde oturmalı, yemek yapmalı deniyordu. Ama bugün erkek takımından ne kadar başarı bekleniyorsa kadın güreş takımından da aynı şekilde birçok madalya bekleniyor. Bizler zinciri kırdık, inşallah devamı gelecek.
Arka arkaya beş kez covid’e yakalandım ve olimpiyat elemelerine katılamadım. Aynı sene içinde çok ciddi bir omuz operasyonu geçirdim. Ama bu beni hiçbir zaman yıldırmadı. Dünyanın en zor sporunu seçtim ve bunun mücadelesini vermek de gerçekten çok zor oluyor. Ciddi sakatlıklar, ciddi performans gerektiren antrenmanlara maruz kalıyoruz. 12 yılda dört kez operasyon geçirmiş bir sporcu olarak 2024’te ülkeme madalya getirmek istiyordum ve bunu başardığım için çok mutluyum. Olimpiyatlar’daki mücadelemi, isteğimi maç izleyenler bilirler. Ben hedefi, hayali her zaman Olimpiyat altın madalyası olan bir sporcuyum. Hedefimiz çok büyük”
“Voleybolda yaratılan bu hikâye, birçok kız çocuğuna ilham oluyor; sahada zor durumdayken ayağa kalkmak, azimli olmak, pes etmemek… Aslında Türk kadınını temsil ediyoruz. Dolayısıyla kesinlikle voleybolun ve sporun kız çocukları için çok büyük bir umut olduğuna inanıyorum. Ben de büyük yıldızları izleyerek büyüdüm. Bir kız çocuğunun hayata başlarken ‘acaba ben de başarabilir miyim’ sorusunu kendine sorması bence çok büyük bir şey ve eğer onların bu soruyu sormalarını sağlayabiliyorsak bizim için çok büyük bir mutluluk...
Sahada yedi kişi, bench’te yedi kişi oluyor; azimli olanla azme ihtiyacı olanın bir. arada olduğu ya da inanmayanla haddinden fazla inananın bir arada olduğu ve bunu birbirine geçiren insanların bir ritüeli aslında bu takım ruhu. Bana göre bu, Türkiye'de kadının konumuyla inanılmaz paralel giden bir şey. Ülkemizde ne kadar güzel şeyler yapılıyor ve onlar belki de umudunu kaybetmeye yakın olan kadınlar için bir umut oluyor. Aynı şekilde sahada bir hata yaptığımda arkadaşımın bana inanmasıyla tekrardan oyuna girebiliyorum. O yüzden bence bu, her spor dalında yok belki ama çok daha derin anlamı olan çok güzel bir ritüel”
“Aslında Manş Denizi’ni 12 saatte geçmeyi. planlıyordum, ancak işler öyle olmadı. Bir okyanusta, kanalda yüzerken her an her şey değişebiliyor. O nedenle her şeye hazırlıklı olmanız lazım. En fazla 12 saat diyerek suya girdim fakat son 500 metrede ters akıntıya yakalandım. Normalde 500 metre en fazla 10 dakika sürebilecek bir mesafe benim için.
Artık 16 saat olmuş ve kaslarımı dahi hissetmiyordum. Durdum. Ama sonra dedim ki ‘buraya gelene kadar çok fazla şey yaptın, neredeyse dört senedir bu geçiş için tüm hayatını harcıyorsun. O yüzden şimdi yüzmeye devam et ve en iyi yaptığın şeyi yap. Yüz. Yüzmeye devam ettim. Şu anda, dört ayağını bitirdiği Ocean 7 maratonunu tamamlamaya hazırlanıyorum. Şimdi önümde nisan sonu, mayıs başında güzel bir şekilde tamamlanacak olan Hawaii Kanalı var. İnşallah mayıs ayında güzel haberlerle geleceğim.”
Kadınların eğitime erişimindeki sorunlar, bu eşitsizliklerde önemli rol oynuyor. Son verilere göre dünyada 119 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. Eğitimden mahrum kalan bir neslin gelecekte istihdam piyasasında yer alması, günümüz teknolojilerine adapte olması mümkün değil.
Toplumsal cinsiyet eşitliği sosyal bir kavram olarak görülse de ekonomik kalkınmanın önemli bir bileşeni.
Araştırmalar, önümüzdeki 10 yılda eşitsizliklerin azaltılması durumunda küresel ölçekte milli gelir artış hızının iki kat artacağını gösteriyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği tercih değil zorunluluk.
Bugün Türkiye İş Bankası çalışanlarının yüzde 55’ini kadınlar oluşturuyor.; Türkiye’de yönetimde kadın oranı yüzde 20 iken, İş Bankası’nda bu oran yüzde 42’ye yaklaştı.
Soldan sağa: Güzem Yılmaz Ertem, Sema Güral Sürmeli, Akan Abdula, Ebru Baybara Demir
Gazeteci Güzem Yılmaz Ertem moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Kadınların Gücüyle Dönüşen Dünya’ panelinde Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, Birleşmiş Milletler ve Gıda Tarım Örgütü Küresel Gıda Kahramanı Şef Ebru Baybara Demir ve FutureBright Group Kurucusu Akan Abdula ekonomik dönüşüm, kadın liderliği ve toplumsal normlardaki değişimi değerlendirdi.
“Kütahya Porselen'in yönetim kurulu kademesinin yüzde 60’ı kadın. Kadın yönetim kurulu başkanı olduğum için mi şirkette kadınlar bu kadar ön planda diye sordunuz. Ne erkeğin ne de kadının tek başına güçlü olabilmesi mümkün değil. Eşit oranda birbirimize destek verebildiğimiz ve bu değerin bilincinde olabildiğimiz sürece güçlüyüz. Dolayısıyla belirli bir ölçeğin üstüne gelmiş şirketlerde pozitif ayrımcılık çok cesaret edilebilecek bir şey değildir. O pozisyonlara doğru kişiyikoymak zorundasınız. Kadın ya da erkek diye düşünemezsiniz. Dolayısıyla bizim şirketlerimizde üst düzey yönetici olan kadınların tamamı pozitif ayrımcılıktan öte gerçekten hak ettikleri için o pozisyonlara gelmişlerdir Tüm şirketler aynı amaçla çalışırsa eşitlik konusundaki hedeflere ulaşabiliriz. Eşitliği sağlayacak olanlar kadınlarla birlikte erkeklerdir. Dolayısıyla bunu birlikte yapmamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü kadınlar kendi problemlerini bilseler de çoğu zaman yalnız kalıyor. Oysa tıpkı bir tahterevallinin iki tarafı gibi dengeyi karşılıklı olarak sağlayabildiğimiz, sıkıntıları ve problemleri iyi irdeleyip birbirimize destek olabildiğimiz sürece, lider konumdaki kadınları daha etkin bir şekilde ön plana çıkarabiliriz. Birlikte hareket edebildiğimiz sürece başarılı olabilir ve birbirimizin değerini daha iyi fark edebiliriz.”
“Her yıl 600 kız çocuğuyla görüşerek hazırladığımız araştırmadan bazı verileri paylaşayım.
Kız çocuklarına ‘mesleklerde cinsiyet var mı?’ sorusunun yönelttiğimiz araştırmada 9 yaşına kadarki kız çocuklarının yüzde 70'i ‘yok’ cevabını verdi. 10 yaşından sonra resim çok hızlı değişiyor. Çünkü erkek rol modellerini bolca görüyorlar, ancak kadın rol modellerini maalesef görmüyorlar. Dolayısıyla ilk yapmamız gereken rol modellerini artırmak olmalı. Yapay zekâ kadın istihdamını tehdit ediyor. Son 10 yılda kadınların iş gücüne katılım oranı 6 puan artarak yüzde 34'e geldi, ancak bu ağırlıklı olarak geleneksel mesleklerden.
Bireysel değerler yükselişe geçiyor. Değerlerle beraber kadın istihdamı artacak. Ama o istihdam geleneksel meslekler üzerinden giderse 10 sene sonra otomatik olarak yeniden geriye düşeceğiz. Çünkü yapay zekâyla birlikte en çok yok olan mesleklerde kadınların olduğunu göreceğiz. Dolayısıyla kadın istihdamını yeni meslekler üzerinden desteklemezsek biz yine sıfır noktasına döneceğiz.”
“Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde yıllardır yaşanan kısır döngü, özellikle eğitim düzeyi düşük bölgelerde, annenin geçmiş tecrübesinden kaynaklı kız çocuklarına olan davranış sorunlarından kaynaklanıyor. Bu kısır döngüyü kırmanın tek çözümü eğitim. Doğru örnekleri göstermek, iyi eğitimle onlara ulaşmak ve ondan sonra sosyolojiyi değiştirmek de mümkün.
Ben hep şunu söylüyorum; 25 yıldır kadınlarla çalışıyorum. Türkiye'nin en özel bölgelerinden birindeyim. Oradaki sosyolojik yapının içindeyim ve şunu net söyleyebiliyorum: Bir kadın değişince aile değişiyor. Aile değişince toplum değişiyor. Toplum değişince ülke değişiyor.”
Soldan sağa: İrfan Donat, Nuran Özyılmaz, Beyza Aydın, Funda Özer Baltalı Günün son paneli gazeteci ve tarım editörü İrfan Donat'ın yönettiği ‘Köklerden Geleceğe: Umut Yeşerten Kadınlar’ ana temasıyla panelde konuşan Kars Kazevi Kurucusu Nuran Özyılmaz, Natural Kapıdağ Kurucusu Beyza Aydın ve Baltalı Gıda Hayvancılık Kurucusu Funda Özer Baltalı, kadınların kırsal alanda kendi potansiyellerini ortaya koyarak sürdürülebilir kalkınmaya nasıl yön verdiğini gösterdi.
Kırsal kalkınmada kadınların rolünü ve kadın girişimciliğini desteklemek için atılması gereken adımların ele alındığı panelde, tarım ve hayvancılık alanında kadınların yarattığı girişimlerin yerel ekonominin canlanmasından toplumsal dönüşüme kadar pek çok alanda nasıl bir değişim sağladığı anlatıldı.
UNDP Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanı Dr. Aslı Çoban: Sponsorluk, kadınları kariyer basamaklarında yükseltiyor
“Bankacılık, tarihsel olarak Türkiye’de kadın istihdamının en güçlü olduğu sektörler arasında. Kadınların kariyerlerinde ilerlemesinin önündeki en büyük engel; ev içi bakım yükleri ve iş yaşantısında süregelen ‘kadın işi-erkek işi’ ayrımı.
Yönetim kademelerinde kadınlar hâlâ eksik temsil ediliyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği için, önümüzdeki yol, doğrudan yapısal sorunlara odaklanmamızı ve uzun vadeli stratejiler geliştirmemizi gerektiriyor.
Eşitlik yolculuğunda son yıllarda elde edilen kazanımlar önemli ama artık yeni bir oyun planına ihtiyacımız var. Özel sektörde bugüne kadar yaptıklarımız bizi çok kritik bir yere taşıdı. Fakat bundan sonra daha yapısal sorunları ele aldığımız bir noktaya gitmemiz anlamlı olabilir. Bunların başında sponsorluk programları geliyor. Çünkü sponsorluk desteği alan kadınların kariyer basamaklarında yükselmesi yüzde 50 daha olası.”